6 Şubat 2013 Çarşamba

Up in the sky


Zaman kısıtlaması olan, bulunmamız gereken yerler olmasına rağmen, geç kaldık o gün. Bazen zaman ve planlarda sapmalar oluyor ve siz hiç bir şey yapamıyorsunuz. Hiç sorun değil :) Yeni eğlencemiz Vine, deneme bazında saçma videolarla Offnegiysem'le kahkahalara boğulduk dün. Bizi takip edin, illa daha başarılı ve yararlı kullanmayı ögreneceğiz ;)  

Soğuk havada delikli kazak giymek pek akıl karı olmasa da, bu eski etekle güzel bir ikili oldular.  Rahat  yeni botlarımlaysa,  uzun uzun yürümek hiç sorun değil.

Yesterday we were late for almost everywhere which had time schedule. Sometimes  the plans and time don't match and you can't do anything. No big deal! :) Our new fun is Vine , yesterday me and Offnegiysem tried it and shot some silly videos and burst out laughing.  Follow us, I'm sure we fill figure it out and use it more efficiently. ;)

Maybe it wasn't a wise choice to wear a sweater with many holes on a cold day but they made a nice couple with this old skirt. It's no problem to take long walks with my new comfy boots.







Kazak(Yeni) ve bere  / Sweater (New) and beanie: Topshop
Etek/ Skirt:Athmosphere
Çanta ve kolye / Bag and necklace: Urban Outfitters
Botlar(Yeni) / Boots (New) : Pull and Bear
Palto/ Coat: Isabel Marant
Gözlük / Sunnies: Celiné


1 Şubat 2013 Cuma

Orange zest



Yine bir cumaya ulaştık. Soğuk olmasına rağmen, özlediğimiz güneşe kavuştuk neyse ki. Havayı değerlendirerek, sabah Maçka Parkı'nda biraz koştum, iyi geldi. Edilecek telefonlar bir bir biterken, akşama kızlarla buluşmak için de sabırsızlanıyorum.

31 Ocak 2013 Perşembe

Beymen Club İlkbahar / Yaz 2013


Soğuklar yine peşimizi bırakmazken, bu sabah Beymen Club'ın yeni koleksiyonunu görmek için Ortaköy House Cafe'nin yolunu tuttum. Bir kaç saat önce gördüğüm bir koleksiyonun, postunu hemen yaparak kendimi bile şaşırtsam da, şu an, şu dakika iyi blog yazarlığına biraz daha yaklaşmış gibi hissediyorum :). 

Koleksiyona gelecek olursak, renkli,maskülen, feminen, cici, şık, rahat.. veya hepsi denilebilir.


While we are struggling with cold weather, I've  paid a visit to Ortakoy House cafe to see Beymen Club's SS'13 collection this morning. Surprisingly, now I'm sharing it with you, right after couple of hours and feeling like a good blogger :).

On the collection; colourful, masculin, féminin, cute,chic and casual.. or all of those.


Sarının tonları, bukle ceketler ve aplike çiçekler bu koleksiyonun detaylarından. Hala aynalı gözlüğünüz yoksa, artık edinme zamanıdır derim. Bu not benim için de geçerli! :)

Yellow hues, bouclet jackets and aplique flowers are some details from the collection. If you still don't own a pair of mirrored sunnies, it's just time. This note is also for myself. :)


Desen, doku, renk karıştırmak da hükmünü sürmekte. Kıyafetlerin Superga'larla sporlaştırılmasını sevdim. Stilettolarınızı ekleyerek, daha şık olmak elinizde.

Mixing, patterns, textures and colors are still in. I like the way they casualized the outfits with Supergas.   Adding stilettos could uplift the outfit to another level.


Neon ve şeffaflık aksesuarlarda kullanılarak, siyah beyaza kontrast yaratılmış.

Neon and sheer used in the accessories as a contrast to pieces in black and white.


Çizgili benim işimdir derseniz, buradaki gibi farklı olanları bir arada kullanarak etkiyi artırabilirsiniz.

If you are close friends with stripes, maximize the effect with mixing diferent types just like here.


Kadınların maskulenlikte erkeklerle yarıştığı, takımların altın çağını yaşadığı bu günlerde Beymen Club'da çizgili bir takıma koleksiyonunda yer vermiş.  

Erkek koleksiyonu ise spor ve şık.Lacivert blazer ceketlerin yine demirbaş olduğu koleksiyonda, hareket canlı veya pastel renklerde kazak ve pantolonlarla geliyor.


Şimdi tek ihtiyacımız olan güneşli günler.

Hoşçakalın!

Masculin elements are widely used for women as well and suits are having their golden era. As a results, Beymen Club designed this stripey suit for their new collection. 

For guys ; the collection was casual but chic. Navy blazers are still in fashion but don't forget adding a  dash of color with your trousers or sweater.


Now, all we need is sunny days!

See you!


28 Ocak 2013 Pazartesi

The best boyish coat


Merhaba! Haftaya küçük bir özetle başlamak gerekirse; bildiğiniz gibi son zamanlarda uğraşım yeni taşındığımız ev. İlerlemeler yavaş olsa da, geçen haftadan beri bir ivme kazandığını söyleyebilirim. Eksikler çok ama neyse ki bende, zamandan bol bir şey yok :) . Spor yapmaya yine biraz daha ağırlık vermeye başladım. Cumartesi askı olmadan koşmak özgür hissettirse de, omzumun tam iyileşmediği  fizik tedaviye ihtiyacı olduğu gerçeği, itiraf etmeliyim ki biraz canımı sıkıyor. 

Hello there! Taking care of our new apartment's needs are all I do lately. It's moving a bit slow but we will get there eventually. It's the best time to deal with the new house anyways since I have lots of spare time on my hands. Other than the home stuff, I've started to fitness and running more frequently again. Last saturday for the first time I ran without my slang. I felt so liberated. However it's an annoying fact that my shoulder is still not working properly and needs physio therapy. :(

21 Ocak 2013 Pazartesi

Edinburgh sevilmez mi?



Karl Lagerfeld  Edinburgh'yı Chanel'in son Metiers d'Art  şovu için boşuna seçmedi. Edinburgh tarihi, aristokrat güzelliği, gotik havası ve daha fazlası ile Chanel'in en görkemli şovuna arka plan olmaktan daha fazlasını vaadediyor.



Benim de şu ana kadar, İskoçya'daki favori şehrim olan Edinburgh'yı son ziyaretimizde, kült film Trainspotting'in yazarı Irvin Welsh'in doğum yeri olan Leith'de kaldık. 96 yılında çekilmiş olan film versiyonunu gördükten sonra Leith uzak durulması gereken bölgelerin başında gelse de, son yıllardaki değişimiyle, o kötü günlerine fazlasıyla uzak görünüyor.Yaklaşık 4 kmlik Leith Walk kozmopolit dükkanlarıyla sizi Edinburgh merkezine getiriyor ve güzel bir yürüyüş parkuru oluşturuyor.

Kahvaltı için tesadüfen bulduğumuz bir Italyan Deli'si olan Gaia'dayız. İsteğinize göre hazırlanan panini sandviçleri kahve eşliğinde hüpletip, yolumuza devam ediyoruz.





Edinburgh'daki yılbaşı marketi her yönüyle Glasgow'a galip geliyor. Şimdiye kadar yediğimiz en güzel tostu burada yiyip ( Listemde Atik büfenin Dr. Osman'ı ikinciliğe düştü :) ), geçen pazar sabahı evde benzerini deniyorum. Sonuç marketteki kadar olmasa da, başarılı. Pırasa, soğan ve sarmısak karışımının olgunlaşmış cheddar peyniriyle uyumu beklenmedik bir birleşme ama çok leziz, yanında hot buttered cranberry punch'la soğuk havada iyi gidiyor. Bu punch denenecekler listesinde yine üst sıralarda yer alıyor, aşağıda yazan malzemeleri kolayca temin edip, siz de deneyebilirsiniz.




Bir stantın dışındaki beyaz kaplanlar, komik bir görüntü oluşturuyor. Acaba şansımızı denesek, bir tanesini eve getirebilir miydik? :)



Buz pisti güzel gözükse de, omzundaki sakatlıktan muzdarip ben için uzaktan bakılması gerekenler listesinden ötesine geçemiyor.

Biraz video cahili olsam da, marketin havasını daha iyi solumanız için bir video bile çektim, buyrun:






Scottish National Gallery tarih ve sanat severlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken noktalardan. Kendi bünyelerindeki eserlerden oluşan koleksiyonun bordo renkli duvarlarla oluşturduğu dünya etkileyici. Sizi başka zamanlara taşıyacak kocaman tablolara, sandıklara ve diğer parçalara kesinlikle zaman ayırın. Bence şehirde ücretsiz yapılabilen ancak değeri paha biçilemez en doyurucu aktivite.

Müzenin bir de geleneksel İskoç yemeklerini sunduğu bir kafesi var. Sevgilim bir İskoç klasiği haggis-neeps and tatties'i tercih ederken, ben kuzuyu tercih ediyorum. Yanındaki salata, patates salatası ve yulaf keki (Oat cake) elmalı taze krema sosuyla beni memnun ediyor.



 Edinburgh'da yine dolaşırken bulduğumuz Lovecrumbs  tadına doyulmaz pastaları ve kekleri bünyesinde barındıran tatlı bir kafe. Yeşil saçlı servis elemanı Adams Ailesi ekstralarından biri gibi, içerinin dekorasyonu ve havası da biraz garip ancak fazlasıyla ilginç ve sevimli.  Muzlu ekmeğim oradaki keklerin en güzeli olmasa da, gül ve kakuleli sıcak çikolata ölünesi. Eski piyanodan masa, giysi dolabından kek standı yapan yaratıcı Lovecrumbs, bence yine Edinburgh'nın  en hip yerlerinden.










Fonda hafiften çalan gayda eşliğinde bir Edinburgh videosuyla bu İskoçya seyahatine noktayı koyuyorum.

Yakında yine burada olacağım, hoşçakalın!




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...